Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, yaptığı açıklamada, savunma sanayisinin sürdürülebilirliğinin büyük ölçüde ihracata bağlı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatında iddialı hedefleri olduğuna işaret eden Demir, "Hedeflerimizi hayata geçireceğimize inanıyoruz. En başarılı örneklerimizden birisi olan silahlı insansız deniz araçlarımız (SİDA) ilk adımı attı. Ürünlerimizin saha başarıları, satışlarında çok önemli rol oynuyor." dedi.
Demir, Bayraktar TB2 SİHA'ların Ukrayna, Katar ve Azerbaycan'dan sonra Polonya semalarında da uçacak olmasına değinerek, Avrupa Birliği ve NATO üyesi bir ülkeye SİHA satışı yapmanın önemli bir durum olduğunu vurguladı.
Polonya'nın ön yargısız değerlendirme yaparak ve iki ülke arasındaki tarihi ilişkileri göz önünde bulundurarak bu alımı gerçekleştirdiğini aktaran Demir, şöyle devam etti:
"Ürünlerimizin kalitesi ve operasyonel gücü konusunda artık hiçbir tereddüde mahal yok. Bu alım çok hızlı oldu. Temaslarımızın başlamasıyla alım arasındaki süre çok kısaydı. Bu da bizi ne kadar yakından izlediklerini, ürünlerle ilgili bilgi sahibi olduklarını ve ön yargısız hareket ettiklerini gösterdi. Bu anlamda kendilerine hem Türkiye'ye olan dostlukları hem de gösterdikleri irade açısından teşekkür ediyoruz. Bu attıkları adımın kendilerine çok büyük bir katkı sağladığını görecekler. Türkiye'nin savunma sanayisi konusundaki iş birliği modelleri başka hiçbir ülkenin öneremeyeceği kadar açık, dostane ve iyi niyete dayalı."
"Bize ambargo koydular ondan sonra aklımız başımıza geldi, yerlisini üretmeye başladık." düşüncesinin tam olarak doğru olmadığını dile getiren Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iradeyle bugünlerin geleceğini beklediklerini ifade etti.
Demir, "İHA kamerasını vermediler biz de hemen başladık" diye bir durumun da söz konusu olmadığına dikkati çekerek, "İHA kameraları konusunda önümüze engel çıkabileceği düşüncesiyle 5-6 yıl öncesinden çalışmalara başladık. Diğer alanlarda da öyle. Bize engel koydukları herhangi bir ürünün yerine yerlisini koyabilmek zaten birkaç haftada olabilecek işler değil. Özellikle stratejik ve teknolojik alanlarda engeller olabileceğini öngörüyoruz." diye konuştu.
Demir, Türkiye'nin özellikle teknolojik ve stratejik alanlarda bağımsız olması gerektiğini kaydetti.
"Özellikle stratejik ürünleri artık ithal etmiyoruz"
Bu alanlarda maliyetin ikinci üçüncü planlarda kaldığını, bağımsızlığın daha önemli olduğunu anlatan Demir, şöyle konuştu:
"Bu nedenle stratejik olarak gördüğümüz her konu üzerinde çalışıyoruz. Şu veya bu konuda çıkarılabilecek herhangi bir engeli bugün olmazsa yarın aşarız. Türkiye'nin bağımsız politika oluşturmasında en büyük gücü, savunma sanayisi, bağımsızlığı. Özellikle stratejik ürünleri artık ithal etmiyoruz. Ayrıca bu ürünlerin ihracatını artırarak maliyetlerini azaltmayı amaçlamamız gerekiyor çünkü sürdürülebilirliğin bir ayağı da ekonomiklik. Bazı konularda her türlü maliyeti göze alabilirsiniz ama bu çok geniş bir alanda sürdürülebilir değildir."
Demir, yıllardır bazı ülkeler tarafından domine edilen savunma sanayisi sektöründe Türkiye'nin de dikkat çekici bir oyuncu olacağını ifade etti.
Savunma Sanayii Başkanlığının teknolojiyi takip eden ve güvenlik güçlerine çözümler sunan bir yapıda olduğunu aktaran Demir, savunma sanayisi sektörünü destekleme ve canlı tutmanın yanı sıra geleceği inşa etmeye çalıştıklarını belirtti.
Kaynak AA