İstanbul Yeni Havalimanı’nda 20-23 Eylül'de gerçekleştirilecek İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST öncesinde Havacılık Müzesi'nde tanıtım toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, havacılık ve uzay alanlarında yapılan ufak etkinliklerin toplumun ve gençlerin bu alanlara ilgisini ve sevgisini artırdığını belirterek, bu etkinliklerin sayısının ülkede gün geçtikçe azaldığını ifade etti.
Bayraktar, TEKNOFEST'in Türkiye'yi havacılık ve uzay alanlarında hak ettiği yere gelmesi noktasında önem arz ettiğini aktararak, "Havacılık, uzay ve teknolojinin diğer alanlarında Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçirmek, tüm toplumumuzla birlikte festivalle ilk adım olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. TEKNOFEST’te paydaşlarımız sponsorluğuyla teknoloji yarışmaları düzenliyoruz." diye konuştu.
Bugünkü akıllı otomobillerin temelinin geçmişte yapılan festivallerde gerçekleştirilen yarışmalarla atıldığını dile getiren Bayraktar, "Bugün, bu yarışmalarla atılan tohumlar, hem ülkemizin bu teknolojide önden başlaması avantajına dönüşecek hem de genç kardeşlerimizin bu teknolojileri geliştirmelerinde lider olmalarına vesile olacak." değerlendirmesinde bulundu.
TEKNOFEST'in Milli Teknoloji Hamlesi'nin gerçekleşmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TEKNOFEST’te 14 farklı kategoride yarışan ülkemizin kıymetli cevherleri olan 2 bin gencimiz gelecekte bu dönüşümün liderleri olacak. Diğer bir husus 7’den 70’e havacılık ve uzay özelinde teknoloji geliştirme tutkusunu tüm toplumumuza yaymak. İnsan sevdiğinin peşinden gider. Havacılığı, pilot olmayı seveceğiz ki uçak yapalım. Astronot olmak isteyeceğiz yıldızları seveceğiz ki uzaya çıkalım, uzay araçları geliştirelim. İşte TEKNOFEST ülkemiz Milli Teknoloji Hamlesi'ni gerçekleştirmesi yolunda gereken toplumsal seferberliğin ilk adımıdır. Paydaşlarımızla birlikte tam bir inanç, tek bir ruh ve gönül birliğiyle ifade etmek isterim ki; bütün gayretlerimiz, bütün bu emek, sadece üreten değil, ecdadı gibi göğe bakıp, hayal kuran, araştıran, geliştiren ve üreten bir gençliğe sahip tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye için..."
"Dikey rüzgar tünelinde uçma deneyimi yaşanabilecek"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır da festivalin ana unsurlarını, bugüne kadar yaptıkları çalışmaları ve festivalde ziyaretçilere sunmayı hedefledikleri işleri anlattı.
Kacır, festivalin ana unsurunun teknoloji yarışmaları olduğuna işaret ederek, "Düzenlediğimiz teknoloji yarışmalarıyla teknolojinin sadece bugününü değil, geleceğini, 5-10 yıl sonrasını hedefleyen işler çıkarmayı planladık. Yarışmaları hazırlarken bu kadar yüksek hedefler koyarsak Türkiye'den bu hedeflere yönelik projeler yapmak üzere yola çıkacak öğrenciler bulabilecek miyiz kaygımız olmuştu. Ama memnuniyetle gördük ki yüzlerce, binlerce öğrencimiz bu iddiayı sahiplendiler ve taşıdılar." diye konuştu.
Yarışmaların yanında havacılık gösterilerinin önemli unsurlar arasında bulunduğunu kaydeden Kacır, bu kadar geniş bir paydaş sayısıyla da TEKNOFEST'in bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi.
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna sahip çıkan paydaşların, altyapılarını, teknik birikimlerini ve kabiliyetlerini gençlerle buluşturduğunu dile getirerek, paydaşların bugüne kadar yaptığı ve festival boyunca gerçekleştireceği katkıları anlattı.
İstanbul'un birçok yerinden alana ring seferler düzenleneceği bilgisini veren Kacır, Türkiye tarihinde ilk kez roket yarışması düzenleneceğini vurguladı.
Kacır, dünyadaki birçok ilkin bu yarışmalar kapsamında gerçekleştirileceğini kaydederek, "Çok farklı aktiviteler ilk kez misafirlerimizle buluşacak. Şu anda ve 3 gün boyunca Taksim meydanında, sonrasında TEKNOFEST'te İstanbul Yeni Havalimanı’nda kocaman bir dikey rüzgar tünelinde uçmanın keyfini yaşayabilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Özellikle çocuklara yönelik atölyeler, sergiler, konserler, uçuş ve akrobasi gösterilerinin gerçekleştirileceği festival kapsamında, onlarca hava aracının da ziyaretçilerle buluşturulacağını belirten Kacır, "TEKNOFEST, bu ülkeye inananların, güvenenlerin, ülkenin enerjisine, değerlerine, gençlerine yürekten sahip çıkanların festivali. 20-23 Eylül unutulmaz bir tarih çünkü 2023'ü, 100. yıl hedeflerimizi de çağrıştırıyor. Tüm Türkiye'den vatandaşlarımızı TEKNOFEST'e davet ediyorum." diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Valisi Şahin: Günümüz bilgi ve teknolojinin çarpıştığı bir gün
İstanbul Valisi Vasip Şahin, toplantıda, Türkiye'nin teknoloji anlamında milli hamlesi sayılabilecek ve bu amaca hizmet edecek bir etkinliğin tanıtım toplantısında bulunduklarını söyledi.
Bugünün artık meydan savaşlarının ya da cephede çatışanların üstün geldiği bir dünya ve gün olmadığını kaydeden Şahin, "Günümüz artık bilginin, teknolojinin ve ilmin çatıştığı, çarpıştığı, rekabet ettiği bir gün. Dolayısıyla bu gerçeği ve olguyu eğer ıskalarsak daha önce sanayi devriminde olduğu gibi bilgi devrimini yaşadığımız bugünlerde de yine toplum, millet ve ülke olarak gerilerde kalacağız. Bunun farkında olarak hem devletimiz hem sivil toplum kuruluşlarımız ve bilim dünyamız bu konuda gerçekten ciddi bir gayret içerisinde girdiler son zamanlarda." diye konuştu.
"Uzayda da rekabet başladı"
Şahin, konuya ilişkin ciddi gayret içine giren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, şöyle devam etti:
"Bugün dünyanın sadece kendi içinde, karada, denizde ya da havada değil aynı zamanda uzayda rekabet başladı. Uzay parsellenmeye başlandı. Büyük devletler, çeşitli gezegenlere araçlar veya insanlar göndererek orada şimdiden kendilerine bir hükümdarlık alanı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu yarışma ve çabalar, sadece bir bilimsel zevki tatmin etmek amacıyla yapılmıyor. Tamamen ticari, tamamen egemenliğe ve tamamen hakim olmaya yönelik çabalardır. Dolayısıyla bunun farkında olarak, gençlerimizi yetiştirmek zorundayız. Yapılacak festival aslında gençlerimizin bu vakanın farkında olmaları ve bu noktada yönlendirilmeleri açısından çök önemli ve hayatidir."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir." sözünü hatırlatan Şahin, "Aslında bu festival, bu etkinlik ve bu etkinliğin altında yatan felsefe tam da bu hedefin içini dolduran bir anlayıştır. Burada güzel bir şey daha var. Bu gençler aynı zamanda 'İstiklal köklerdedir' de diyor. Ayaklarını bu toprağa ve bu vatana basıyor. Bu milletin ve bu vatanın değerlerine sıkı sıkıya bağlı olarak, bu değerlerin yücelmesi ve bu değerlerin kendileri açısında motivasyon kaynağı olması noktasında hiç taviz vermeksizin ama geleceğini teknolojilerini de bu amaçla, bu niyet ve bu şuurla elde etmeye çalışıyorlar. " ifadelerini kullandı.
Bütün paydaşlar gibi İstanbul Valiliği'nin de TEKNOFEST'i çok önemsediğini ve destek verdiğini vurgulayan İstanbul Valisi Vasip Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Milli Eğitim Müdürlüğümüz olarak bütün okullarımızı yarışabilecek ya da yeteneği olan gençlerimizi bulmak amacıyla taradık. Burada birçok gencimiz daha hayatlarının başındayken kendilerine hedef olarak büyük noktaları ve ufukları belirlediler. TEKNOFEST'in gençlerimiz için çok büyük bir motivasyon kaynağı olacağına inanıyorum. 10 sene sonra ticarileştirdikleri projeleriyle aynı zamanda zenginleştiklerine de hep birlikte tanıklık edeceğiz. Bundan da çok mutlu olacağız. Bunun İstanbul'da yapılıyor olması da kendimiz için çok önemli. Burada, festivale katılım noktasında Anadolu'nun 12 ilinden gelen 528 öğrenciyi Valilik olarak ağırlayacağız. Yine şehit ve gazi çocuklarından 235 öğrenciyi de İstanbul'dan buraya dahil ederek 763 öğrencinin katılım ve yarışmasını sağlayacağız. Festival süresi çok renkli ve zevkli olacaktır. Emeği geçenlere tüm taraflara teşekkür ederken, festivalin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da yaptığı konuşmada; havacılıkta, otomotivde daha pek çok alanda yaşanan hadiseler ve ödenen bedellerin çok öğretici olduğunu söyledi.
Teknoloji satan ülkelerin, rakiplerini yok etmek ve bağımlılık oluşturmak için ürünlerini ilk başta bedava verdiklerini anlatan Uysal, "Kendi sanayinizin pahalı ve maliyetli olduğunu söylerler. Dışarıdan alımın daha ucuz ve karlı olduğunu telkin ederler. Bu ilişki bir kez başladı mı, milli sanayinin gerilemesi ve hatta çökmesi kaçınılmazdır. İşte geçmişte havacılık sanayimizin başına gelen budur. Artık ülke olarak, millet olarak olup biten her şeyin farkındayız." diye konuştu.
"Kendi İHA'larımız üretiyoruz"
Milli teknoloji üreten bir ülke haline gelmek için adeta seferberlik halinde olunduğunu dile getiren Uysal şöyle devam etti:
"Son 15 yılda havacılık, uydu ve uzay çalışmalarında devrim sayılacak projeler gerçekleştirildi. RASAT, GÖKTÜRK-2, BİLSAT gibi yerli milli tasarım ve üretimle uzayda uydularımız var. Kendi silahlarımızı, uçaklarımızı, helikopterlerimizi, İHA'larımızı üretiyoruz. İnsansız hava araçları alanında dünyanın gıpta ettiği birkaç ülkeden biriyiz. Mühendislik, yazılım ve tasarım ekiplerimiz dünya çapında. Devletimizin yatırım ve çabaları artarak devam ediyor. Diğer taraftan da Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarımız; gençlerimize rehberlik ediyor. Bilgisayar teknolojileri, yazılım-kodlama ve robotik, tasarım alanlarında yeni bir neslin yetişmesine öncülük ediyor. Bu tür imkanların ne kadar önemli olduğunun fevkalade farkındayız."
"Gençlerimiz teknolojiyle tanışıyor"
Başakşehir Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı Living-Lab projelerini İBB'ye taşıdığını ve kapsamını genişlettiğini aktaran Uysal, şunları söyledi:
"Bugün ise Zemin İstanbul adıyla bütün İstanbul'a hizmet veren projelerimiz var. Bütün bu projelerle çocuklarımız, gençlerimiz teknolojiyle tanışıyor. Yeteneklerini sergileyebiliyor. Hali hazırda çalışmaları olanlar destekleniyor. Girişimcilerimiz için yeni fırsatlar, bu merkezlerde bütün imkanlarıyla sunuluyor. Yine bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımız 81 İlde 100 Dene-Yap Teknoloji Atölyesi kurulacağını müjdelemişti. Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile çok önemli bir adım attık. Dene-Yap Teknoloji Atölyelerimizi kurduk. Bu atölyelerde yetenekli öğrencilerimiz 3 yıl boyunca robotik kodlama, enerji teknolojileri, siber güvenlik, yapay zeka dersleri alacak. Kapasitesi bin 500'e çıkan atölyelerdeki eğitimler 15 Eylül’de başlayacak. Yabancı öğrencilerimize de Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde teknoloji eğitimi verilecek. Bu faaliyetlerimizle kendi teknolojisini kendi üreten bir ülke olma hedefine doğru, emin adımlarla ilerliyoruz."
Festivalin kendi alanında bir ilk olduğunu hatırlatan Uysal, şöyle konuştu:
"Teknofest sayesinde yenilikleri hep birlikte göreceğiz. Dünyada neler olup bittiğini öğreneceğiz. Büyükşehir Belediyesi olarak, böyle bir projenin ortağı olduğumuz için büyük mutluluk duyuyoruz. TeknofestDron Kap, sektöre yepyeni bir heyecan getirecek. İnsansız hava araçları, günümüz teknolojileri için yepyeni ama çok önemli bir başlık. İHA'ların askeri alanın yanı sıra, sivil havacılık alanında da profesyonel olarak kullanımı hızla artıyor. Haritacılık, afet ve arama-kurtarma faaliyetleri, çevre takibi, hava durumu, tarım gözlemleri, arkeolojik çalışmalar, 3 boyutlu şehir modelleri, önümüzde yepyeni bir sektör, yepyeni bir ekonomi var. Dünyada henüz gelişmekte olan bu alanda ülkemizin başarılarından çok memnunuz."
"Girişimci zirvesi TEKNOFEST"
"Bu defa treni kaçırmayacağız" diyen Uysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu festival teknoloji üretenler ile yatırımcıların buluşma noktası olacak. Bu festival ile birlikte büyük bir ekonomi oluşacak. Girişimci zirvesi ile TEKNOFEST, ayrı bir özelliğe sahip çünkü dünyanın her yerinden gelecek 750 kadar girişimci İstanbul'da ve Türkiye’deki yatırım imkanlarını ve teknolojinin hangi yönde ilerlediğini, dünyadaki diğer teknoloji üreten ülkelerle rekabetini görüp gelecekten emin olarak yatırım yapmayı düşünecekler. Teknofest, İstanbul'un marka değerine değer katacak. Gençlerimizin enerjisini İstanbul'un ve Türkiye’nin birikimine dahil edecek. Bugün festivalde yarışacak gençler, önümüzdeki yıllarda teknoloji üreten şirketlerin sahipleri veya kamu yöneticileri olarak ülkemizin gelişimini yönlendirecekler. Bu bağlamda bu festival hem ekonomik, hem teknolojik, hem zihinsel hem de psikolojik olarak yeni atılımların fişeğini ateşleyecek."
ROKETSAN'da iş imkanı
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit ise festivalin, roket, füze ve uzay teknolojileri alanında ana sponsoru olduklarını belirterek, "Gençlerimizin başarılarını destekliyoruz. Böyle güzel bir etkinliğe sponsor olduğumuz için hem gururlu, hem mutlu hem de şanslı olduğumuzu düşünüyorum." dedi.
TEKNOFEST'e destek sunduklarını kaydeden Yiğit, "Bu festivalde düzenlenecek yarışmalara katılıp dereceye girenlere, herhangi bir şart aramaksızın ROKETSAN'a başvurmaları durumunda işe alacağımızı taahhüt ediyoruz." diye konuştu.
Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Aksaray'da başlayan ve 28 takımın yarışacağı yarışmada ilk üçe giren ekiplerin -çünkü şahıs olarak bu yarışmalara girilmiyor- tüm mensuplarını dereceye girmeleri ve talep etmeleri halinde ROKETSAN'da işe alacağımızı ifade etmek istiyorum. Bu ekiplerdeki arkadaşlarımızdan da herhangi bir şart aramıyoruz. Dereceye girmiş olmaları bizim için yeterlidir. Bu da cazip bir tekliftir. ROKETSAN'da işe girmek o kadar kolay değil."
ROKETSAN'ın yaptığı işler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Yiğit, şunları söyledi:
"ROKETSAN, ülkemizin roket, füze ve uzay teknolojileri konusunda çalışan bir firmasıdır. Biz Savunma Sanayi sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Önemli ve güçlü bir firmayız. Gençlerimiz bizleri iyi takip ediyorlar. ROKETSAN, Türkiye'de güçlü bir firmadır. Çok yüksek teknoloji ile ilgileniyor. Yaptığımız işlerin gereği çok şey söyleyemiyoruz. Ancak bilenler bilir. Dereceye giren gençlerin talep etmeleri durumunda onları işe alacağımızı Anadolu Ajansı vesilesiyle duyurmak istedim."
"Gençlerimizi bekliyoruz. Onlara kapılarımız açık" diyen ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit, gençlerin teknolojiye ilgi gösterdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Uzun süredir savunma sanayinde çalışan biri olarak şunu ifade edeyim. Bana göre gençler bizden çok daha fazla şanslılar ve çok daha ilerideler. Yeter ki biz onlara engel olmayalım. Biz 'ümitsizlik imansızlıktır' diye düşünüyoruz. Dolayısıyla gençlerimizden ve geleceğimizden ümitliyiz."
