Türkiye’nin savunma, havacılık ve uzay sanayisinde yerli kaynaklarla yüksek teknoloji üretebilen, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra ihracatçı bir ülke haline gelmesinin hedeflendiği, milli teknoloji hamlesine destek veren SAHA İstanbul, hizmet ağını genişletiyor.
İstanbul’u merkeze alarak Kuzey Marmara hattında yer alan sanayici, tersane, üniversite ve teknoparkların oluşturduğu potansiyelin savunma, havacılık ve uzay sanayisinde değerlendirilmesi amacıyla kurulan SAHA İstanbul, 3. irtibat ofisini savunma sanayinin kalbi Ankara’da hizmete açtı. SAHA İstanbul’un Teknopark İstanbul’daki merkez ofisinin yanı sıra YTÜ İkitelli Teknopark ve Hadımköy DESB’de irtibat ofisleri bulunuyor.
2015 yılında faaliyetlerine başlayan ve bugün 21 ilde toplam 391 üyesiyle Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul’un Anadolu’ya yakınlaşmasını sağlayacak 3. irtibat ofisinin açılışı yoğun bir katılımla Teknopark Ankara’da gerçekleştirildi.
Açılışta, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede, Savunma Bakan Yrd. Muhsin Dere, SSB Bakan Yardımcısı Faruk Yiğit, İVEDİK OSB Başkanı Hasan Gültekin, ASO Başkanı Nurettin Özdemir ve Savunma Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği YK Başkanı Latif Aral Aliş konuşma yaptı.
Özel sektörün dinamizmini, savunma sanayisi ile buluşturuyoruz
Açılışta konuşma yapan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, kurulduğu 2015 yılında beri çok hızlı bir ivme ile büyümeye devam eden SAHA İstanbul’un bugün 391 üyesi ile Türkiye’nin en büyük kümelenmesi olduğunu ifade etti. Üyelerden 50 firmanın büyük ölçekli, 341 üyenin KOBİ düzeyinde firmalar olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Amacımız, 2000’li yıllardan SSB bünyesinde başlayan milli teknoloji hamlesini desteklemek ve özel sektörün dinamizmini, savunma sanayisi ile buluşturmak. İstanbul merkezli kurulmuş olsak da 21 ilden üyelerimiz var. Savunma sanayinin kalbi Ankara’da olmasak olmazdı. Bugün irtibat ofisini açarak bu eksikliği tamamlamış olduk” dedi.
Savunma sanayinin son 15 yıldaki başarıyla diğer sektörlere de örnek olduğunu belirten Bayraktar şöyle devam etti:
“SAHA İstanbul, olarak bu başarının devam etmesi için geliştirilen, özgün milli platformların, teknolojik derinliğin arttırılması için özellikle ihracatta atılan adımlara destek vermek ve bu alandaki bağımsızlığımızı perçinlemek adına pek çok görevler üstlenmektedir.”
Savunmada ‘millilik’ olmazsa olmaz!
SAHA İstanbul’un yeni yönetim kurulunda hem büyük ölçekli, hem küçük ölçekli şirketlerin temsilcilerinin ve akademisyenlerin olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Bizim bakış açımız bir şeyi tepeden modelleme ve organize etmek değil, doğal olarak ortaya çıkan ihtiyaçların doğru bir şekilde desteklemek ve sorunları çözmek için aracı olmaktır” diye konuştu.
Son dönemde Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde yaşanan sıcak gelişmelere dikkat çeken Haluk Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: “Çok dinamik bir ülkede yaşıyoruz. İhtiyaçlar çok hızlı değişiyor. Bunlara çok hızlı cevap vermek zorundayız. Ülke olarak bir projeyi alıp yıllarca sonucunu beklemek gibi bir lüksümüz yok. Çok hızlı bir şekilde çözüm geliştirmek zorundayız. Savunma sanayi bu alanda Türkiye’de öncü modeli oluşturuyor. Savunmada millilik kriteri, yerlilik olmazsa olmaz bir durum. Bu durumun diğer sektörlere de örnek olduğuna ve uygulandığına son zamanlarda şahitlik etmekteyiz”.
Ambargolar özel sektörle aşılmalı!
1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türkiye’ye ambargo uygulanması sonucu ihtiyaçların karşılaması için devlet eliyle vakıf şirketleri kurulduğunu ifade den Bayraktar sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün TUSAŞ varsa ‘Kendi uçağını kendi yap’ kampanyası ile ortaya çıktı, milli telsizlerimizi üreten Aselsan varsa o dönemdeki ihtiyaçları yerli kaynaklarla üretmek üzere kuruldu. Devletimiz o günlerde yaşadığı sorunlara ürettiği çözümlerle bugünlere geldik. SAHA İstanbul da bugün hali hazırda yaşanan sorunlara, parasını verip alamadığımız uçaklara bir cevaptır. Bu artık devlet eliyle değil, devletin desteğiyle özel sektörle, girişimci ekosistemiyle, üniversite sanayi işbirliği ile maliyet etkin bir biçimde savunma sanayi başkanlığının da katkılarıyla bu ekosistemi hayat geçirmemiz gerek. Bizim bu yaptıklarımızı milli teknoloji hamlesi olarak da adlandırabiliriz. Milli teknoloji hamlesi bilimin ve teknolojinin dünyada belli eller altında toplanmasına bir itirazdır. Bu aslında kendi dinamiklerimizle, kendi insan kaynağımızla, kendi sermayemizle, kendimize özgü geliştirdiğimiz bir çözümdür.”
SAHA İstanbul Çanakkale ruhunu yaşatıyor...
SAHA İstanbul kurucuları arasında yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede, Mart 2015’te 27 firma ile kurulan SAHA İstanbul’un bugün 391 üyesiyle Türkiye’nin en büyük kümelenmesi olmasından ve Ankara’da şube açmasından gurur duyduğunu söyledi. Savunma sanayinin ana üreticilerinin bu platformun birer üyesi haline geldiğini söyleyen Büyükdede, hem savunma sanayinde hem diğer sanayi kollarında ihtiyaç duyulan nitelikli ve kaliteli üretime ve insan kaynağı ihtiyacına dikkat çekti.
Bu yeni oluşumun, İstanbul- Ankara arasında yeni bir otoban – köprü olacağını ifade eden SSB Bakan Yardımcısı Faruk Yiğit, Türkiye’nin savunma sanayinde son yıllarda inanılmazı başardığını söyledi. Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, “Savunma sanayinde çalışan sayımızı arttırıp gelişmelerimizi sürdürülebilir kılmalıyız. Bizim Türkiye olarak ihracattan başka çaremiz yok. İnsan kaynağını geliştirme zaruriyetimiz var” dedi.
Türkiye’nin son dönemde zorlu bir süreçten geçtiğine belirten İvedik OSB Başkanı Hasan Gültekin “Türkiye büyük bir badire atlatmakta. SAHA İstanbul gibi büyük kümelerin çıkışıyla yolumuza ve rotamıza devam etmekteyiz. Bir avuç Anadolu insanı Türkiye için can suyu olmuştur. SAHA İstanbul Türkiye için yeni bir ruh olmaktadır. Çanakkale ve İstiklal ruhunu yaşatmaktadır” şeklinde konuştu
Konuşmaların tamamlanmasının ardından SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar konuşmacılara plaketlerini taktim etti. Toplu kurdela kesiminin ardından, SAHA İstanbul’a üye olan Ankara firmalarına üyelik beratları verildi.