Mehmet ÇELER - Derya Arms Yönetim Kurulu Başkanı

Röportaj SAVTÜRK Dergi'si Ocak-Şubat 2021 sayısında yayınlanmıştır.

11 Nisan 2021

Mehmet ÇELER - Derya Arms Yönetim Kurulu Başkanı

 

SAVTÜRK Dergi'si OCAK-ŞUBAT 2021 sayısında yayınlanmıştır.

“Hedefimiz Yurt Dışı Marka Bilinirliliğimizi Arttırmak”

“Türkiye’nin en kabiliyetli silah imalat ekosisteminin merkezindeyiz. Yıllardır sahip olduğumuz Ar-Ge ile tasarım yeteneğimiz ve seri üretim gücümüzle, yerli ve milli savunma sanayiimize katkı vermeye hazırız.”

Konya’nın Beyşehir ilçesi; aynı isimli gölüyle, plajıyla, tarihiyle, Eşrefoğlu Camii ve Alaaddin Keybukat’ın yaptırdığı Kubad-Abad Sarayı’yla Yaka Manastırı, Eflatunpınar Hitit Su Anıtı ve daha birçok doğal ve kültürel değeri ile adından söz ettiren bir yer.

Üzümlü ile Huğlu kasabalarının sıra dışı yetenekli ve girişimci insanlarının yüzyılı aşkın süredir sahip olduğu silah üretim geleneği de sahip olduğu değerlerden bir tanesi. Bu iki kasabanın halkı bir asrı aşkın bir süre içinde oluşan bu Türkiye’nin en büyük silah ekosisteminin çıktılarının yüzde 80’ini 60’tan fazla ülkeye ihraç ediyor.

Bu sayımızda av tüfeği ile başlayan ve daha sonra savunma ve havacılık sanayiine yönelen bu ekosistemin ve tasarlayıp ürettiği ürünler ile dünyanın en büyüklerinden biri olan Derya Arms firmasının konuğuyuz.Kasabanın köklü geleneğini, firmanın dünden bugüne devam eden işleyişini ve savunma ile havacılık sanayiine olan katkılarını şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çeler ile konuştuk.

SAVTÜRK: Öncelikle, söyleşiyi gerçekleştirmeden önce tesisinizde yaptığımız gezide gördük ki, burası büyük entegre bir tesis. Biz, bu tesislerin varlığına genelde Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde şahit oluyoruz. Derya Arms firması, ülkemizin taşra olarak nitelendirilebilecek bir coğrafyadaki silah imalat ekosistemi içerisinde bulunuyor. Bu coğrafyada büyük imkansızlıklara rağmen ulusal ve uluslararası alanda, sektörün en önemli aktörlerinden biri haline gelme sürecinizden bahsedebilir misiniz? Derya Arms’ın hedefi nedir?

 

Mehmet Çeler:  Günümüzün gelişen geliştikçe de değişen dünyasında, bizler kadar yeteneklerimiz ve onun en büyük destekçisi hayallerimiz de gelişmekte, değişmekte. Derya Arms olarak bizler de bu bilinçle çıktığımız yolda 1998 yılından bu yana sürekli gelişim kaydetmekteyiz. Konya’nın Beyşehir ilçesinin Üzümlü Kasabası’nda şu anki yapısıyla mahallesinde, küçücük bir mekanda atölye tarzı ve insan emeği merkezli üretimden, Beyşehir Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 13 bin m2 alan üzerine kurulu bulunan fabrikamızda Ar-Ge, tasarım ve makine merkezli üretime geçmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu sayede minimum maliyetle, yüksek kaliteye sahip ürünlerimizi sadece yerel tüketicilere değil, dünya ölçeğinde pazarlayarak, yıllık av tüfeği bazındaki üretimimizin yüzde 95’ini 50’den fazla ülkeye ihracat olarak gerçekleştirmekteyiz.

 

Derya Arms olarak misyonumuz; silah imalat ve savunma ile havacılık sanayiinde, kaliteli bir yönetim anlayışıyla, kusursuz Ar-Ge, tasarım ve seri üretim yaparak, bir taraftan yerli ve milli savunma sanayiimizin gelişimine katkı sağlamak diğer taraftan da uluslararası pazarda rekabet edebilen ürünleri dünya piyasalarına sunabilmektir. Vizyonumuz ise; savunma ve havacılık ile silah imalat sektöründe, “dual use” konsepti çerçevesinde ve tasarım yeteneğimiz ile toplam kalite anlayışıyla marka gücü oluşturarak, çevreye ve doğaya saygılı sürdürülebilir bir dünya markası olmaktır.

Derya Arms olarak, Türkiye’nin en kabiliyetli silah imalat ekosisteminin merkezindeyiz. Yıllardır sahip olduğumuz Ar-Ge ile tasarım yeteneğimiz ve seri üretim gücümüzle, yerli ve milli savunma sanayiimize katkı vermek istiyoruz ve buna hazırız.

SAVTÜRK: Takip ettiğimiz kadarıyla, Cumhurbaşkanlığı kararı ile onaylanan ve aralık ayında Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi içerisinde faaliyete geçen ASELSAN Konya Silah Sistemleri ile ortak pozisyonundasınız. Neler söylemek istersiniz?

 

Mehmet Çeler: Ülkemizde savunma sektörünün lideri ve en tecrübeli kurumu konumunda olan ASELSAN, milli teknolojik çözümlere odaklı olmasının yanı sıra küresel arenada da gücünü kanıtlamaya devam eden bir şirket. Bunun bir gerekliliği olarak hem yurt içinde hem de yurt dışında, içinde yer aldığı ekosistem ile ilgili sorunların çözülmesine katkıda bulunan ve iş modelleri oluşturan bir okul aynı zamanda. Sizin de bahsettiğiniz gibi, Cumhurbaşkanlığı kararı ile onaylanan ve aralık ayında Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi içerisinde faaliyete geçen ASELSAN Konya Silah Sistemleri tesisi ile Konya Savunma Sanayii A.Ş. vasıtasıyla, 24 Konyalı şirket olarak bir ortaklık kurduk. Geçtiğimiz yıl, dünyanın ilk 50’sine girebilmiş bir şirket ile ortaklık kurabilmek, iş birliği içerisinde hareket etme konumuna gelmiş olmak, başlı başına Derya Arms için bir övünç kaynağıdır. Bu tip partnerliklerin hem bizlere hem de ekosistemimize değer katacağını biliyoruz. Derya Arms olarak bu tip iş birliklerine her zaman hazırız.

Yerli ve milli savunma sanayii politikası çerçevesinde daha sıkı iş birliklerini arzuluyoruz ve bunlara hazırlanıyoruz. ASELSAN Konya projesinde, Konya Bölgesi’nin tercih edilme nedeni, yerelde çok başarılı silah üretimi yapması ve altyapısının güçlü olması. Bu yatırımla Konya, ülkemizin savunma sanayii üretiminde üs şehirlerinden biri haline gelecek. Ayrıca yüksek teknolojiye sahip ASELSAN tarafından bilgi transferi sağlanacak, bu yatırımla yüksek katma değerli ürünler ülkemizin gücüne katkı sağlayacak. Bütün bunlarla beraber ASELSAN Konya Silah Sistemleri A.Ş. ile bölgemizden ciddi bir dış satış gerçekleştireceğiz. 

ASELSAN gibi dünyanın ilk 50’sine girebilmiş bir şirket ile ortaklık kurabilmek, iş birliği içerisinde hareket etme konumuna gelmiş olmak, Derya Arms için başlı başına bir övünç kaynağıdır.

 

Diğer taraftan, bölgemiz savunma sanayii ekosistemi sadece tüfek üretimi konusunda değil, sanayinin diğer alanlarında da gerekli altyapı ve yeteneklere sahip durumda. Savunma sanayiinde görev alan ve almak isteyen bir firma olarak, başta tasarım ve üretim faaliyetleri olmak üzere uyulması gereken genel kalite standartlarıyla, teknik standartlar konusunda bilgi edinmeye, kendimizi sürekli geliştirmeye ve Ar-Ge konusunda çalışmalarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Ayrıca, ekosistemimizdeki diğer firmalarla kümelenme yaklaşımıyla bir araya geliyor ve savunma sanayii projelerinde ortak hareket etmeye, gücümüzü birleştirmeye gayret ediyoruz. SSB ile irtibat halinde olmaya ve ana entegratör konumundaki firmalarımızla da temasa önem veriyoruz. YETEN ve EYDEP gibi sistemlere başvuruyor ve gereklilikleri yerine getirmeye çalışıyoruz.

 

Derya Arms olarak, yenilikçiyiz ve kurulduğumuz günden bu yana sektöre pek çok yenilik getirdik. Çok sayıda marka tescil belgemiz bulunuyor.

 

SAVTÜRK: Bir firmanın olmazsa olmazı kurumsallaşma, iyi yönetim, yenilikçilik ve marka bilinirliği olarak kabul ediliyor. Derya Arms bu anlamda neler yapıyor, nasıl bir yol takip ediyor? 

 

Mehmet Çeler: Şunu öncelikle belirtmek gerekir ki, birlikte çalıştığımız tedarikçilerimizi teşvik ederek, üretiminde dünya standartlarına uygun ham madde ve malzeme ile kalifiye iş gücünü buluşturarak ortaya çıkan ürünlerimiz, bünyemizdeki en zorlu kalite kontrol testlerinden geçerek ihraç edilmekte ve gönderildikleri ülkelerin her türlü kalite ve standardizasyon testlerinden de başarı ile geçmektedir.

Yönetiminden çalışanlarına, tedarikçilerinden yetkili bayiliklerine kadar toplam kalite anlayışını daha da yükseltmeyi hedefleyen Derya Arms, müşterilerine en iyi ürünü en iyi fiyat politikasıyla sunmayı prensip edinmiştir. Satış sonrası müşteri memnuniyeti ve olumlu geri dönüşler, bizleri daha da motive ederek, yolumuzu aydınlatmakta ve ufkumuzu açmaktadır.

Yeni modellerle ve ürün çeşitliliğiyle, hedeflerimiz arasında yer alan yurt dışı marka bilinilirliğimizi artırmak ve yeni pazarlara ulaşabilmek için birer fırsat olarak gördüğümüz başta ABD, Almanya ve Türkiye’deki uluslararası fuarlar olmak üzere dünyadaki tüm fuarlara düzenli olarak katılmaktayız.

Diğer taraftan marka olarak, MK-10, LION, MERIVA, NAPOLİ, CARINA, ANAKON vb. Türk Patent Enstitümüz tarafından Derya Arms’a verilen çok sayıda marka tescil belgemiz var. Ayrıca dünyada sadece bize ait beş adet faydalı model tasarımımız şu an üretim hattımızda. Ayrıca, silah ihracat izin belgemiz, tesis güvenlik belgemiz, TSE belgelerimiz, yerli malı belgemiz , ALCUMUS ISOQAR firmasından alınan ISO 9001, ISO 45001, ISO 14001 belgelerimiz mevcuttur. SSB ile YETEN ve EYDEP çalışmalarımız da devam ediyor.

AS-104SE

 

Sosyal sorumluluk örneği göstermeye çalışan Derya Arms, birçok öğrenciye staj, burs ve mesleki öğrenim desteği vermeye ve başta Üzümlü Savunma Sanayii Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olmak üzere, meslek liselerimizin donanımlarını artırmaya çalışıyor.

Bunun yanı sıra, Derya Arms olarak, 7075 alüminyum malzeme ile ürettiğimiz silahlarda çift taraflı kurma kolu sistemi (DAXOS-Dual Axis Operation System), mekanizmanın kasaya zarar vermesini engelleyen mekanizma stoper sistemi (BufferBolt System), özel geliştirilmiş gaz çalışma sistemi sayesinde daha isabetli ve yumuşak atışlar sağlayan PowerPull vb. yenilikçi sistemleri geliştirdik ve imalat sürecinde bunları kullanıyoruz. Malzeme olarak da dünyanın tercih ettiği malzeme, bizim vazgeçilmezimiz. Kaliteyi sürekli artırmak amacıyla yüksek maliyetli hassas ölçüm ve CNC üretim tezgahlarına yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Diğer taraftan, daha iyi yönetim için bünyemizde entegre yönetim sistemleri politikamızı hayata geçirdik. Entegre yönetim sistemleri, çalışanlarımıza daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak, çevreye duyarlı, müşterilerimize kaliteli hizmet sunabilmek amacıyla, tüm yenilik ve gelişmeleri takip ederek sürekli iyileştirilmektedir.

Derya Arms, yüksek kalite ve düşük maliyet ilkelerini esas alarak savunma ve hobi amaçlı hafif silah hizmeti verirken, iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere, ilgili tüm yasal prosedürlere uymak, müşterilerimize özel şartları sağlamak ve tüm bunları yaparken çevrenin korunması adına gerekli duyarlılığı göstererek önlemler alıp çevrenin korunmasına katkıda bulunmak entegre yönetim sistemleri doğrultusundaki politikamızdır.

SAVTÜRK: Derya Arms’ın son yıllarda sosyal sorumluluk anlamında da bazı adımlar attığına şahit oluyoruz. Bu hassasiyetin varlığı takdir edilmesi gereken bir konu. Biraz bahsedebilir misiniz, neler yapıyorsunuz?

 

Mehmet Çeler: Sosyal sorumluluk, etik kuralları çerçevesinde bir kuruluş ya da bireyin ortaya koyduğu projenin daha çok toplum yararı gözetilerek yapılması hareketidir. Kısacası, insanların bir arada toplanarak duyarlı bir şekilde hareket etme olayıdır. Sosyal sorumluluk projelerinde en önemli olan şey, projenin devam edebilmesidir. Bu yüzden sosyal sorumluluk projeleri ortaya atılmadan önce sürdürülebilirlik yönünde katı olmak gerekir. Eskiden meslek lisesi, ehemmiyeti olmayan ve düşük bir okul olarak lanse edilmişti. Ancak bu ülkenin asıl meselesinin meslek lisesi olduğu daha sonra anlaşıldı. Piyasaya direkt nitelikli eleman yetiştiren meslek liselerinin önü açıldı. Bunlardan birisi de Derya Arms ekosisteminde yer alan ve adında savunma sanayii olan Türkiye’deki nadir eğitim kurumlarından Üzümlü Savunma Sanayii Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’dir. Derya Arms olarak, bu eğitim kurumunu, silah imalat ekosistemimiz için büyük bir fırsat olarak da değerlendiriyoruz ve destekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımıza böyle bir eğitim kurumunu bölgemize kazandırdıkları için ayrıca teşekkür ediyoruz.

 

Sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etmeye çalışan Derya Arms, birçok öğrenciye staj, burs ve mesleki öğrenim desteği vermeye ve başta Üzümlü Savunma Sanayii Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olmak üzere meslek liselerimizin donanımlarını artırmaya çalışıyor. Derya Arms olarak, sosyal sorumluluk duygusuyla, toplum için önemli bir konu haline gelen meslek lisesi meselesine dikkat çekmeye ve Savunma Sanayii Başkanlığımızın, sektöre nitelikli iş gücü temini ile ilgili 2023 hedeflerine de katkı yapmaya çalışıyoruz.

 

SAVTÜRK: Son olarak eklemek istediğiniz hususlar var mı?

 

Mehmet Çeler: Son yıllarda, ülkemiz savunma sanayisinde büyük gelişme kaydedildi ve yerli savunma sanayiinin ülkemiz savunmasındaki payı yüzde 70’lere yükseldi. Devletimizin bu yöndeki yatırımları bizleri de cesaretlendiriyor. Özel sektör olarak, bu yolda devletimizle yürümeye kararlıyız. Derya Arms olarak, üretim hedeflerimizi değişen ülke ve dünya şartlarını da düşünürsek savunma sanayiine yönelik olarak belirledik. Zira sektörümüz, çok stratejik bir öneme sahip. Orta Doğu coğrafyasında eğer savunma sanayiiniz gelişmemişse, her türlü dış saldırılara maruz kalabilirsiniz. Ülkemizin yerli ve milli silahları olduğu için hiçbir ülkenin baskısı olmadan bunları kullanabildik. Bizim bu alanda stratejik yatırımlarımızı artırmamız ve silah ihraç edebilen ülke konumumuzu güçlendirmemiz gerekiyor. 

Sonuç itibarıyla, bize, bu çalışmalarımızda yardımlarını esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza, Savunma Sanayii Başkanımıza, Konya Valimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Beyşehir Kaymakamımıza, Beyşehir Belediye Başkanımıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) gibi sanayiciyi yalnız bırakmayan kamu kurumlarımıza, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarımıza, Konya Sanayi Odası’na, Beyşehir Sanayi ve Ticaret Odası’na, üniversitelerimize, ASELSAN Konya Silah Sistemleri tesisindeki ortaklarımıza ve tabii ki en önemlisi Beyşehir, Huğlu, Üzümlü’de birlikte silah imalatı yaptığımız çözüm ortaklarımıza katkı ve destekleri için ve bu fırsatı bize verdiğiniz için siz SAVTÜRK ekibine teşekkür ederiz.

 

Savtürk Defence Industry Journal ekibi olarak, Derya Arms Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çeler'e sorularımızı cevaplandırdığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Diğer Haberler